Güncel filmleri takip etmeyen biri olarak ablamın tavsiyesi üzerine izlediğim An American in Austen filmi için henüz film bitmeden önce yorum, inceleme yazma kararı almıştım. Fakat bir türlü Simeranyada’ya dönememiştim bugüne nasipmiş. An American in Austen yorumu esasen romantik komedi kategorisine girdiği için benim yazacağım bir şey değildi fakat film bundan çok daha fazlası. Şimdiden söyleyeyim izlediğiniz tüm kitaptan uyarlama filmleri unutun. Jane Austen’in Gurur ve Önyargı’sını konu alan An American in Austen filmine önce birlikte göz atalım.
An American in Austen Film Konusu
Baş kahramanımız Harriet, hiçbir erkeğin Gurur ve Önyargı kitabındaki Mr. Darcy ile kıyas edilemez olduğunu düşünmektedir. Bir anda kendisini Gurur ve Önyargı kitabının içinde bulan Harriet, gerçekten de Mr. Darcy için ölüp bittiği değer mi sorusunun cevabını bulacaktır. An American in Austen karaktleri ise başlıca şu üç karakterdir:
- Eliza Bennett
- Nicholas Bishop
- Nell Barlow
Bu yıl yani 2024 yılında vizyona çıkmış bir film olduğu için izlemeyen çok kişi vardır. Dolayısıyla filmin içeriği hakkında bilgiye yer vermeyeceğim.
An American in Austen Yorumu / Film İncelemesi
Kitaplardan uyarlanan filmleri eskiden beri severim. Başarısız olmaları durumunda bile kitapların sinemaya uyarlanmasını çok doğru buluyorum. Bu konuda en başarılı bulduğum film kesinlikle Monte Kristo Kontu filmidir. An American in Austen filmini ise bu kategoride değerlendirmeyeceğim. Çünkü Gurur ve Önyargı kitabı o kadar güzel işlenmiş ki, izlerken kitaptan farklı hissediyorsunuz. Çünkü 2024 yılından biri Gurur ve Önyargı kitabının içine giriyor.
Geçmiş zamanları gereksiz bir şekilde romantize etmiyor oluşu filmi daha sempatik bir hale getiriyor. Baş kahramanımız istediği zaman duş alamadığından dolayı şikayet ediyor mesela. Bu çok güzel bir ayrıntı çünkü geçmiş zamanlar her ne kadar güzel gözükse de bugünü yaşamış bizler için çok zor. Sıcak suya her zaman erişebiliyor olmak ve buzdolabına sahip olmak geçmiş zamana gitmeden anlaşılamaz.

İzlediğiniz tüm kitap uyarlaması filmleri unutun dememin sebebine gelelim. Karakterimiz kitabın içinde kendini bulduğu andan itibaren, kitabın gidişatını da etkilemeye başlıyor. Bu gerçekliği ön plana çıkarırken aynı zamanda kitaptan farklı bir senaryo hissiyatı da veriyor. Gurur ve Önyargı esintisi ise ağırlığını her zaman korumaya devam ediyor. Bununla birlikte hayatının aşkının Mr. Darcy olduğunu düşünen baş kahramanımız onunla karşılaıyor. Senaryo yazımı açısından böyle bir durumu işlemek oldukça zordur. Fakat yapımda hiçbir şey izlerken bana abes gelmedi. Aşk hakkında, insanın aşktan bekledikleri hakkında gerçekçi bir tutum var. Aşkta, sevgide veya adına ne dersek diyelim onda aradığımız her şeyi hiçbir zaman bulamayacağız. Aradığımız her şeyin olduğunu düşündüğümüz imkansız X kişisine bile ulaşsak bu böyle olacak.
Özetle geçmişe giden günümüz karakteri filmleri iyidir, bu filmde bu konu çok başarılı. Kitaptan uyarlama filmler çok iyidir, bir kitabın tam uyarlaması olmasa da o kitap üzerinden giden bir hikaye var bu da çok başarılı. Oyunculukların başarısı ile birlikte gerçeği yansıttığı hissi ise tamamen filme hakim. Bu yönleri gayet güzel. Net olarak şu yönü çok kötü diyeceğim bir kısım da yok.
Bu Film İzlenir mi?
Edebiyata ilgisi olan, kitaplara merakı olan özellikle Jane Austen seven herkes için bu film izlenir. Geçmiş zamana dönüş filmlerini beğenmeyenler için elbette önerilmeyecek bir film. Çok yüksek beklenti içine girmeden rahatlıkla herkese filmi tavsiye edebilirim. Simeranyada puanlamasına göre An American in Austen yorumu nasıldır aşağıda yer alıyor olacak.
Puanlama kısmına geçmeden önce şimdilerde pek aktif olmasak da bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip ederek yerinizi almayı unutmayın!